28 Aralık 2021...
Beni bilen bilir. Bende bir huy var, sevdiğim bir filmi en az yirmi defa izlemeden bırakmıyorum. Bu filmlerden birisi de, mazoşistliğimin kanıtı olarak, “Babam ve Oğlum.” Bu filmi ilk izlediğimde ağlamamıştım. Sinemaya ablamla gittiğimizi hatırlıyorum. Bir önceki seanstan çıkan herkesin gözleri kıpkırmızıydı. Hatta ablamın okuldan bi arkadaşıyla karşılaşmıştık, onun durumu da hiç farklı değildi. Biz de sinemanın tuvaletinden ceplerimize peçete doldurmuştuk, ne olur ne olmaz diye. Sonra film bitti ve gram ağlamadan salonu terk ettik. Yaşım küçüktü, belki filmi çok anlamamışımdır, bilemiyorum şimdi. İkinci izleyişimde de ağlamadığımı hatırlıyorum. Ortaokul ve lise yıllarımın en büyük gururuydu, “Ben ‘Babam ve Oğlum’ izlerken ağlamıyorum arkadaş!” Sonraki izleyişlerimde biraz biraz duygulandığımı hatırlıyorum. Daha sonraları filmi izlerken ilk defa göz yaşlarımı tutamadığım yer ise Deniz’in, okulun ilk gününde, “Ben babamı çok özledim.” diye çantasını fırlatıp ağacın dibine oturup ağladığı sahneydi. Tarih 21 Ekim 2021 olduğunda ise şunu fark ettim. Babam ve Oğlum’un başındaki müzik bile boğazımı yakmaya yetiyor artık. Çok ağır bir film olduğunu bu yaşımda fark etmeye başladım. Bir defa yine “Babam ve Oğlum”u izlerken çok yakın bir arkadaşım şey demişti, “Ya sen niye ağlayamıyorsun?” Hiç “ağlayamıyorum” diye düşünmemiştim daha önce. “Ağlamıyorum” demek daha güçlü hissettiriyordu. Belki de asıl güçsüzlüğün göstergesidir bu. Bir insan neden “ağlamıyorum” diye övünür ki? Affedersin erkek gibi. Tamam, tamam. Özür dilerim. Günlük hayatta cinsiyetçi konuşmamak için çok çaba sarf ediyorum, bari burda rahat rahat şakamı yapayım yahu. Yine koptum konudan. Sonuç olarak, bana sorarsanız bu güçsüzlüğün asıl göstergesi. Artık daha güçlü olduğumdan mı bu kadar sık ağlayasım geliyor, yoksa git gide bunu saklayamayacak kadar güçsüzleşiyor muyum, onu bilemiyorum işte. Ama şunu fark ediyorum. Artık boğazımdaki yanma hissi çok daha şiddetli. Ki henüz filmin birinci saati ve on sekizinci dakikasındayım. Şu anda tek başınayım. O zaman biri bana lütfen söylesin, ben bu lanet olası ağlamamı kimden saklıyorum?
Yorumlar
Yorum Gönder