Kayıtlar

Ocak, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Rüya...

-Hüzünkovan Kuşu’nu duymuştum ama hüzün getirenini ilk defa duyuyorum.. Var olduğuna eminsin yani? +Yahu evet, gözlerimle gördüm diyorum.. -Bi de gözlerinle.. İyi tamam öyle diyorsan.. +Evet.. Kocamandı.. Bembeyaz ve çok güzel.. Ama tehlikeli de.. Sivri pençeleri vardı, upuzun bi de gagası.. Son zamanlarda sürekli ziyarete geliyor balkonuma.. Sanırım sevdi beni.. Yemek verdiğimde hele.. Daha çok seviyor, oyunlar yapıyor, kucağıma konuyor.. Ama bazen yemeğim olmuyor.. veya oynayacak neşem.. gücüm.. hevesim.. O zaman dönüşüyor işte hüzün veren haline.. Pençeliyor, gagalıyor.. Hem de yara yerlerimden.. Boynumdan, omzumdan.. -E yemek verme sen de, gelmeyi keser o zaman.. +Olmaz, aç kalır. Benden başka kimse beslemez onu, ondan korkuyorlar çünkü. -Peki besle.. Besle ama yüzüne bakma.. +Olmaz ki, onu mutlu görmeyi seviyorum.. O mutluyken ben de çok neşeleniyorum.. -Ama istediklerini yapmadığında sana zarar verdiğini söylüyorsun.. +Evet... -Ve seni üzdüğünü... +Evet, öyl...