Kayıtlar

Mart, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Son...

Okumak üzere olduğunuz hikaye, (bilinen sayıyla) 37 kişinin hayatını kaybettiği Ankara Kızılay patlamasından sonraki 2 gün içinde yaşadığım psikolojinin ürünü olarak ortaya çıkmıştır.. Baş karakter benim yaşıtım, benim hayallerimi, benim günlük yaşamımı, günlük kaygılarımı paylaşan birisi, belki de o benim.. Belki bu gülünç, acemi, çocuksu bir hikaye ama gerçek olmadığı anlamına gelmez.. Okuldan sonra ring, ringden sonra metroya yürüdüm.. "Metroları kullanmayın, kalabalıktan uzak durun" uyarıları yapılıyor.. Ben de diyorum ki "Nasıl?".. Her zamanki rutinim, kulaklıklarımı taktım, metroya indiğimde kitabımı çıkardım.. Metro yolculuğum 20 dakika civarı sürüyor, bu yolda kim bilir kaç kitap bitirmişimdir.. Arkada müzik çalıyor, birçok şarkıyı es geçiyorum, dinleye dinleye sıkıldım biraz.. Yeni şarkılar bulmam lazım belki de.. Kitabımı okumaya başladığımda müziği durduruyorum ama kulaklıklarım hala takılı, dışarıdan gelen sesleri baya azaltıyor çünkü.. Her neyse, ...

Ziyaret...

Lisedeyken yakın bir arkadaşım anlatmıştı.. Alevi Dedesi bir akşam Cem'in bitiminde evine döner.. Kapıya geldiğinde içerden bir grup insanın deyişler söylediğini duyar.. Yalnız yaşayan Dede buna anlam veremez ve kapıyı çalar.. O saniye sesler susar.. İçeri girdiğinde ise minderlerin Cem konumunda dizildiğini görür.. Bir Alevi Dedesi de olsa, insandır en nihayetinde, korkar bu durumdan ve bir süre evine uğramaz.. Söylediklerine göre sonradan çok pişman olmuştur Dede.. Sonuçta, Erenler her an herkesi ziyaret etmezler öyle..