Günbatımı Ormanı...
Kuzeyin dondurucu soğuğu içinde hapsolmuş köylerden birinde yaşıyor olmanın en güzel yanı gece tüm ışıklar söndükten sonra ateş başında anlatılan hikayelerdir.. Manannan ise bu hikayelerden en çok keyif alan kişiydi.. Doğrusunu söylemek gerekirse Nana, arkadaşları ona böyle seslenirdi, sadece 14 yaşındaki bir çocuktu.. Zaman zaman o da hikayeler anlatmaya uğraşırdı ama öteki çocuklar son derece acımasızdı ve ona izin vermezler, her seferinde gülecek bir taraf bulurlardı.. Onunla aynı kaderi paylaşan bir kişi daha vardı; Anu.. Anu son derece yaşlı ve tek gözü görmeyen bir kadındı.. O da her zaman korkunç hikayeler anlatır, bu hikayeler baykuş sesleriyle birleştiğinde herkesin içi titrerdi.. Bu yüzden kimse onu dinlemek istemezdi.. Ancak Nana bu hikayeleri çok sever, hatta ilham verici bulurdu.. Hikayeleri gerçekten korkunçtu, bazı geceler onu uykusundan edecek kadar hem de; çünkü çok gerçekti.. E hayat da öyle değil miydi zaten.. "Yüzyıllar önce bu bölgede büyük savaşlar olurdu ç...